Açıklama:
Yanıt Açıklaması: Emevî Devleti’nin Çöküş Sebepleri Emevî Devleti’nin çöküşünü hazırlayan ve yıkılmasına sebep olan nedenleri son dönem halifelerine, özellikle de II. Mervan’a bağlamak doğru değildir. Çünkü 661- 750 yılları arasında hüküm süren Emevî hanedanının uzun ömürlü olmaması, kuruluşundan itibaren ortaya çıkan gelişmelerle doğrudan ilişkilidir. Genel kabul gören ve Emevîlerin tenkit edildikleri hususlardan da olan sebepler şu şekilde maddeleştirilebilir: Emevîler istişare temeline dayanan, ehliyeti esas alan, şûra ve biat esasları etrafında kurumlaşan hilâfet sistemini değiştirdiler. Yerine kuvvete dayanan ve babadan oğula veya aileden birine intikal eden saltanat uygulamasını getirdiler. Böylece ıslâm’ın ön gördüğü devlet reisliği, Arap asil sınıfına dayanan hükümdarlığa dönüşerek, evrensel ıslâm devleti gitgide etnik unsura dayalı bir hâle geldi. Böylece resmen olmasa da, fiilen mutlak verasete dayalı bir hükümdarlığa dönüşen Emevî hilâfetinin meşruiyeti tartışılan bir ko nu oldu. Emevîlere karşı oluşan fiiî, Zübeyrî ve Haricî muhalefet propagandaları nı hilâfetlerinin meşru olmadığı iddiasına dayanarak yürüttüler. Emevî Devleti’nin çöküşüyle sona eren meşruiyet fikrinin meyvelerini ise gizli propagandaları nı çeyrek asır Hz. Ali evlâdı adına yürüten Abbasîler topladı. Hilâfetin yapısında meydana gelen bu önemli değişiklik ıslâmiyet’le ortadan kaldırılmaya çalışılan, Câhiliye dönemi alışkanlığı kabilecilik anlayışının yeniden ortaya çıkardı. Kabilelerarasında ıslâm’dan önce görülen rekabet ve savaşlar ıslâm’la birlikte büyük çapta ortadan kalkmıştı. Ancak fetihlerden sonra siyasî ve iktisadî menfaatler eski düşmanlıkları yeniden körükledi. Askerî teşkilâtın kabile temeli üzerine oturması, kabile asabiyetiyle hareket eden halifelerin iktidar hırslarıyla karşılıklı ve dönüşümlü olarak kabileleri kullanmaları, bazen iki veliahtin tayini toplumun Kuzeyli-Güneyli ya da Mudarî- Yemenî diye bölünmesini beraberinde getirdi. Bunun sonucunda kuzey ve güney Arapları hiç kesilmeyen rekabet ve mücadelelerini Emevî iktidarı üzerinden yürütmeye başladılar. Özellikle Emevî iktidarının temel dayanağı Yemenli kabilelerin son dönemlerde devletin aleyhine dönmesi yıkı- lışı çabuklaştırdı. Emevî hilafetinin meşru olmadığı iddiasına dayanan muhalefet hareketlerinin gelişerek isyana dönüşmesinde de kabilecilik anlayışı etkin bir rol üstlendi. Emevî Devleti’nin en karakteristik özelliği bir Arap devleti olmasıdır. Kuruluştan itibaren bu özellik kendini hissettirmiş, ilerleyen yıllarda çok daha belirgin bir şekilde katı bir ırkçılığa dönüşmüştür. Arapçılık taassubuyla, Müslüman olsalar dahi Arap olmayan tebaa, Arapların faydalandığı birtakım haklardan mahrum edildiler. Bu durum Arap olmayan unsurların Araplara bakış açısını etkilemiş, zamanla da idareden nefret etmelerine sebep olmuştur. Bütün bunlar mevalînin yönetim aleyhtarı bütün oluşumları desteklemesine ve muhalefet hareketleri içerisinde yer almasına yol açmıştır. Haklarının verilmediğ ini görerek yönetime muhalif güçleri desteklemeyi kendine prensip edinen mevalînin en sonunda Abbasî davetine katılması, Emevîlerin yıkılması nı amaçlayan bu hareketin sonuca ulaşmasına önemli katkı sağlamıştır. Emevî yöneticilerinin Müslümanların hafızalarında derin izler bırakan ve toplumu rahatsız eden bazı olayların içinde yer almış olmaları, halkın idareden soğumasını beraberinde getirmiştir. Başta Ali Evlâdı olmak üzere muhalişeri çok sert usullerle bastırmaları, Hz. Hüseyin’in şehit edilmesi, Medine’nin işgal edilmesi, Kâbe kuşatmaları gibi Müslümanların maşeri vicdanında derin yaralar açan ve ayrılıklara sebep olan olaylar toplumla devletin arası nın kapanmayacak şekilde açılmasına sebep olmuş ve fikrî ihtilaşara zemin teşkil etmiştir. II. Velîd’in halifelikten hal`edilmesinde aile arasında ortaya çıkan iç mücadele Emevîler döneminde bir dönüm noktasıdır. Bu olayla, yıllardan beri Emevîlerin egemen olduğu ve iktidarlarının en büyük destekçisi Suriye ikiye bölündü. Bunun üzerine II. Mervan Dımaşk’ın yerine Harran’ı hilâfet merkezi yaptı.