Açıklama:
Yanıt Açıklaması: Allah, isyankâr kullarını cezalandırdığını söyledikten sonra, gücünü ve kuvvetini, bu kez kuşlar üzerinden hatırlatmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm’in genel üsluplarından biri, insanı çevreye, evrene, bitkilere, hayvanlara kısacası bütün mahlûkata bakarak onları gözlemleye, oradan da bu ahengi ve düzeni kuranı bulmaya teşvik etmesidir. Bu 19. ayetten başka, Nahl 16/79; Nûr 24/41 ayetleri de aynı konuyu anlatmaktadır. Hayvanlar içinde kuşların özellikle zikredilmesinde, ayrı bir mana vardır. Bilindiği üzere kuşların dışındaki diğer canlılar, hareketlerini toprağa ve suya bağlı olarak sürdürürler. Kuşların toprak ve su ile bağlantıları, onlara ihtiyaçları olmakla birlikte, bir yerden bir yere gitmeyi, genelde uçarak gerçekleştirirler. Bu ise, Kur’ân-ı Kerîm’in indiği dönemde insanların bilimsel bilgi düzeyi göz önüne alınırsa, anlaşılması zor bir meseledir. Cenab-ı Allah onun için göklerdeki, yerdeki düzeni anlattıktan sonra, gökyüzündeki kuşların hareket düzenini de kendisinin kurduğunu, böyle bir zata boyun eğmek gerektiğini haber vermektedir. Yerin çekim kuvvetine rağmen kuşlar havada ancak ilahi bir düzene ve kurala göre hareket edebilirler. O kural ve düzenin sahibine teslim olunmalıdır. Bu surede Allah kendisinden üç kez Allah, dört kez de Rahmân olarak bahsetmektedir. Bu kadar hesabın, cezalandırmanın, azabın zikredildiği bir surede, Rahmân ism-i şerifinin daha çok geçmesi, Onun merhametine bir işaret olarak kabul edilebilir. Bu ayetten, kuşların havada kalmalarının kanatlarını açıp kapamayla gerçekleştiği sonucu da çıkarılabilir. Allah’ın her şeyi görmesi, her şeyi bilmesi demektir. Bu ayeti, 15. ayetle birlikte düşündüğümüzde, şunu söyleyebiliriz: Allah, yeryüzünü insanların yaşamalarına uygun olarak yarattığı gibi, gökyüzünü, havayı da kuşların hareket etmelerine uygun bir tarzda halk etmiştir.