Açıklama:
Yanıt Açıklaması: Hz. Peygamber’e (s.a.v.) mü’min olarak mülâki olan ve imân üzere ölen ilk nesli teşkil eden sahâbe, Allah Resûlü’nün sünnetinin muhafaza edilip sonraki nesillere ulaşmasında ilk halka olması itibariyle en önemli görevi üstlenmiş, hadisleri ezberleyerek, yazarak ve uygulayarak muhafaza etmişlerdir. Özellikle, birçoğunun, fetihlerle birlikte temelleri atılmış emsâra yani büyük şehirlere giderek, ilim halkaları kurmaları, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) sünnetinin Arap yarımadasının dışına da yayılmasını, bu suretle sünnetin İslâm dünyasının kültür birliğinin teminatı hâline gelmesini sağlamıştır. Böylece, tâbi‘ûn yani sahâbeye mü’min olarak mülâki olan müteakip nesil, sünneti bizzat kaynağından alan sahâbenin ilim halkarında yetişmiş, böylece sünnetin ilk nesilden itibaren kesintisiz aktarımı mümkün olmuştur. Neticede, ilk nesillerde sünnetin dindeki yeri hiçbir zaman tartışma konusu yapılmadığı hâlde, ikinci nesilden başlamak üzere hadislerin sıhhati meselesi hakkında söylenenler, hadislerin dindeki yerine dair imiş gibi algılanmıştır.