Açıklama:
Yanıt Açıklaması: Yorgun bedenin bu molalara ne kadar ihtiyacı varsa, kalbin ve ruhun da namazlarla rahatlamaya,sükûnete ermeye o kadar muhtaç olduğu söylenebilir. İnsan zaman zaman olumsuzluklarla, kötülüklerle, haksızlıklarla karşılaşır, sıkıntılar çeker, işleri her zaman yolunda gitmez, kaygı duyar, endişe duyar, ümitsizliğe kapıldığı anlar olur. Ümitsizlik ise insanda karamsar duyguların oluşmasına, onun hayata küsmesine ve eğer devam ederse depresyona kadar, hatta başka etkenlerle beraber, intihara kadar kişiyi götürebilir. İbadet eden insan, hayatı bütünüyle bir sınav olarak değerlendirir. Allah’ın değişik şartlarda ve ortamlarda iyi ile de kötü ile de kendisini deneyebileceğini göz önünde bulundurur. Sabır ve iyimserlikle Allah’a bağlılığını sürdürmeye çalışır. Ölüm ötesine yönelik dinî vaadleri hatırlayarak, bu dünyadaki zorluk ve acıların anlamsız olmadığını bilir. İşte bu inanç ve düşünce, ona önemli bir manevi destek sağlar, canlılık verir ve onu hayata bağlar, güçlüklere karşı dayanma gücü verir. İnsan bu sayede isyan etmek yerine her şerde bir hayır olduğunu düşünür, manevi destek bulur. Ümitsizliğe kapılmadan Allah’a güvenip O’na yönelmek, sıkıntıları giderir, gönlü ferahlatır. Yapılan birçok araştırma, dinî inanç, ibadet ve ritüellerin stres ve gerilimlerle başa çıkmada insanlara dayanma ve tahammül gücü verdiğini göstermektedir İbadet yoluyla insan Allah’la iletişim kurmaktadır. Bu da insana Allah’a yakınlık hissi, güven duygusu vermekte, onu yalnızlık duygusunun yol açtığı kaygı ve endişeden korumaktadır.